Sizinde sıkıldığınız oluyor mu insanlardan, doğadan, hislerden ve hissizlikten. İzlediğiniz insanların davranışlarından, anlamsız hareketlerinden hiç kimse ile oturup gerçek bir sohbet edemiyor olmaktan. Küfürsüz konuşamayanlardan, kendilerini ifade edemeyenlerden, güzellik ve makyajdan ibaret olanlardan, pohpohlanmadığında o ortamdan uzaklaşanlardan ellerindeki tek yetkinlik moda tasarımının esiri olanlardan.. Ülkemdeki cahalete kapılmış sürüden, yıllardır süren koltuk sevdalılarından ve bunu göremeyen halkın içinde yaşıyor olmaktan tek ufku alacağı bir ev, belki araba olandan tüm dünyayı yaşadığı şehirden ibaret sananlardan.. Dedikodusuz yaşayamayan ve birilerinin arkasını konuşmayı bıraktığı an kelam edecek lafı olmayandan. Sahte gülüşlerden çıkarcı olanlardan, yapmacık ve rol yapanlardan kendi çapında oyuncu olanlardan.. Kendini kendince sebeplerden kullandıranlardan, aslında yaşamıyor olanlardan, dışı parlak boyalarla kaplı ama içi simsiyah kir tutmuş olanlardan.. Aslında det
Bazen sevdiklerin düşman düşmanların dost olur. Aslında sebebi sensin dostu dost edinen düşmanı da düşman belleyen. Bunun için üzülemezsin! Kimseye de bir öfke kin beslememelisin. İnsanoğlu kendi seçimleri yüzünden bir başkasına kinlendiginde insan olmaktan çıkar. Yaşamak zorundayız millet. Hepimiz müthiş bir tasarımın en kötü varyasyonuyuz. Kimilerimiz çıkarcı, bir başkasına ihtiyaç duyan, parası olmayan, fikri olmayan olmayanlar listesine bin tane şey yazılabilir ama lügatta şey diye bir tanım yoktur. Vardır ya efsanevi bir söz "Herkesin bir ruh eşi vardır" Buna inanmayın. Çünkü her bulduğunuzu düşündüğünüz de sizi yıkacak olan sihirli ve zehirli cümle budur. Bulduğumu sandım dersiniz. Sizi izleyenler elbet olur. Yaşantınız belki iyi belki kullan at misali ama yaşam daha fazlası. Küçük insancıkların tavırlarını asla umursamayın. Ben izleyen değil izlenen oldum. Herkes sırtındaki yükleri ortaya dökse yargılayan değil yardımcı olan oldum. Ama ne fayda.. İyi olmanın kötü sonu